nakavt olmak ne demek?
- Yumrukoyununda nakavtla yenilmek.
Yüzüm gözüm kan içinde, yarı nakavt olmuş bir vaziyetle kapaklandım.
S. F. Abasıyanık - Be knocked out
nakavt eden yumruk
- Haymaker.
nakavt etmek
- Yumrukoyununda nakavtla yenmek.
- Knock out, out, kayo.
olmak
- Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak
- Gerçekleşmek veya yapılmak.
- Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak
- Bir şeyi elde etmek, edinmek
- Bir durumdan başka bir duruma geçmek.
- Herhangi bir durumda bulunmak.
- Uygun düşmek, yerinde görülmek.
- Yetişmek, olgunlaşmak.
- Happen.
- Become.