nabzına girmek ne demek?
- Elindeki imkanları kullanarak birinin hoşnutluğunu kazanmak, birini yola getirmek ve düşüncelerini benimsetmek
nabzını ölçmek
Feel smb.'s pulse.
nabzını saymak
- Bir dakikadaki yürek vuruşunu saymak.
girmek
- Dışarıdan içeriye geçmek
- Sığmak.
- Yer almak, katılmak, iltihak etmek
- Almak, fethetmek
- İncelemek, ayrıntılara inmek.
- Girişmek, başlamak
- Bulaşmak.
- Zaman anlamlı kavramlar için gelmek.
Draw into.
Enter into.