muharebeye elverişli madde ne demek?
- Combat serviceable item
combat
- Muharebe
- Çarpışmak, mücadele etmek
- Çarpışma, savaş
- Savaş açmak
- Dövüşmek, savaşmak
- Dövüş, mücadele
muharebe
- Savaşta yapılan çarpışmalardan her biri
- Savaş
- Güçlü tartışma.
- (C.: Muharebat) Harbetmek. Karşılıklı cenk. Cidal.
- Battle.
- Action.
- Combat.
- Engagement.
- Fighting.
muharebe alanı
- Combat zone
elverişli
- Uygun, işe yarayan, müsait
- İşe yarayan, ergonomik
- Suitable.
- Convenient.
- Sufficient.
- Favourable.
- Practicable.
- Opportune.
- Adequate.
- Auspicious.
madde
- Duyularla algılanabilen, bölünebilen, ağırlığı olan nesne, özdek
- Bir şeyi oluşturan öge.
- Yasa, sözleşme, antlaşma vb. metinlerde, her biri başlı başına bir yargı getiren ve çoğu kez rakamla belirtilen bölüm
- Sözlük ve ansiklopedilerde tanımlanan, anlatılan kelime, ad veya konulardan her biri
- İleri sürülen sorun.
- Para, mal vb. ile ilgili şey.
- Kendi içinde bütünlüğü olan anlatım.
- Bk. özdek
- Bk. sınar
- Uzayda yer kaplayan ve kütlesi olan her şey.