madde ne demek?
- Duyularla algılanabilen, bölünebilen, ağırlığı olan nesne, özdek
Bütün uyuşturucu maddeler gibi, vazgeçemeyeceği kadar bağlanarak yalana alışır.
N. Cumalı - Bir şeyi oluşturan öge.
- Yasa, sözleşme, antlaşma vb. metinlerde, her biri başlı başına bir yargı getiren ve çoğu kez rakamla belirtilen bölüm
Kanun tatbikatında merhamet bilmez. Suçları maddeleriyle ölçer. Hükmünü verir, çarpar.
H. R. Gürpınar - Sözlük ve ansiklopedilerde tanımlanan, anlatılan kelime, ad veya konulardan her biri
Bir uzmanla buluşacağı zaman ansiklopediyi açar, o konuyla ilgili maddeyi okur.
S. Birsel - İleri sürülen sorun.
- Para, mal vb. ile ilgili şey.
- Kendi içinde bütünlüğü olan anlatım.
- Bk. özdek
- Bk. sınar
- Uzayda yer kaplayan ve kütlesi olan her şey.
- Zahir duygularla hissedilen, ruhani olmayıp, ağırlığı olan, cismani bulunan.
- Bir testte yer alan soru ya da alıştırmalardan her birine verilen ad.
- Proviso.
- Material.
- Stuff.
- Item.
- Substance.
- Article.
- Clause.
- Entry.
- Body.
- Lubricant.
- Object.
- Provision.
- Paragraph.
- Subject.
- Question.
- Theme.
- Component.
- Ingredient.
- Section.
- Topic.
- Stipulation.
- Commodities.
- Element.
- Head.
- Thing.
- Timber.
- Matter.
- Matiere
özdek
- Duyularla algılanabilen, bölünebilen, ağırlığı olan nesne, madde.
- Kullanılmaya, harcamaya uygun, taşınması kolay eşya, ayniyat.
- İş yerlerinde eşya ve malzeme işleriyle ilgilenen bölüm, ayniyat.
- İnsanın çalışmasıyla bir amaç uğruna biçim verdiği veya yararlandığı doğal cisimler, nesneler.
- Uzayda yer tutan, bir kütlesi olan her tür varlık.
- (Yalın anlamiyle) İnsanın çalışmasıyle bir erek uğruna biçim verdiği ya da yararlandığı doğal cisimler, nesneler. (Felsefede) 1- Temel özelliği yer kaplama olan varlık (Descartes). 2-(Tin, ruh ve düşünün karşıtı olarak) Duyularla algılanan cisimleri kuran töz; cisimsel olanın parçalanmaz bozulmaz tözü. 3- (Aristoteles felsefesinin özel kavramı olarak) Ancak bilim yoluyle gerçeklik kazanacak olan, henüz belirsiz olanak durumundaki şey: a. İlközdek (hyle proteprima materia) saltözdek, bütün şeylerin temelde bulunanı (hypokeimenon-substratum), kendiliğinden var olmayan, ancak biçimle etkinleşen gerçeklik, b. Sonözdek (hyle eskhate) ya da ikinciözdek (materia secunda): Biçim almışözdek.
- Matter.
- Staff
- Matière
- Materia, materies
madde alışkanlığı
- Substance habituation.
madde analizi
- Bk. sınar çözümlemesi