elverisli pozisyon ne demek?
Favorable position
favorable
- Iyi niyetli, olumlu, müsait, uygun, faydalı, avantajlı, tatminkar, lehte, taraftar
- Uygun, müsait, elverişli, münasip
- Lütufkâr
- Taraftar, lehte
- Güzel
elverir ki
- Yeter ki .
Pourvu que.
elverişli
- Uygun, işe yarayan, müsait
- İşe yarayan, ergonomik
Suitable.
Convenient.
Sufficient.
Favourable.
Practicable.
Opportune.
Adequate.
Auspicious.
pozisyon
- Bir şeyin, bir kimsenin bir yerde bulunuş durumu, konum.
- Bir kimsenin toplumsal durumu.
- Konum
- Hayvanlardan radyolojik görüntü alınırken belirli bir organ ve bacaklar için istenen duruş biçimi.
- Vaziyet.
- Fr. Vaziyet, durum, duruş.
Height.
Position.