muhakeme yürütmek ne demek?
- Düşünmek, soruna bir çözüm aramak.
Ferit bu aralık kendi kendine muhakemeler yürütmüş.
S. F. Abasıyanık
muhakeme
- Birbirine karşı olan iki tarafı dinleyerek bir yargıya varma, yargılama.
- Usa vurma
- Bir sorunu çözmek için çıkar yol arama
- Yargılama süreci, yargılayış
- Yargılama
- (C.: Muhakemat) (Hüküm. den) Dava için iki tarafın mahkemeye baş vurması.
- Bk. usavurma
- Question.
- Senses.
- Judgement.
muhakeme etme
- Ratiocinate.
yürütmek
- Yürüme işini yaptırmak, yürümesini sağlamak.
- Gerektiği gibi yapmak, uygulamak.
- Bir yargıyı yerine getirmek, uygulamak.
- Kabul edilmesi veya tartışılması için bildirmek, açıklamak, öne sürmek.
- İşinden veya bulunduğu yerden çıkarmak
- Habersiz olarak almak, çalmak.
- Nick.
- Pilfer.
- Prosecute.
- Purloin.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
muhakememuhakeme etmemuhakeme etmekmuhakeme kuvvetimuhakeme masraflarımuhakeme usulümuhakeme yeteneğimuhakemede usul hatasımuhakemei gıyabiyemuhakemelerin aleniyetimuhakematmuhakmuhakatmuhabmuhabamuhabbetmuhabbet beslemekmuhabbet ciçeğigilleryürütmekyürütmeyürütme çalışmasıyürütme durumuyürütme gecikmesiyürütme gücüyürütmae sonrası arabellek süresiyürüteçyürüterek yormakyürüyürü ense tıraşını göreyimyürükyürük aksakyürük at yemini artırır