muhabbet ne demek?
Kökeni: Arapça
- Dostça konuşma.
- Sevgi.
Mutfakta onlara yemek, kahvaltı hazırlanırken yukarıda her akşamdan fazla bir muhabbet havası esiyordu.
H. E. Adıvar - Yarenlik.
Karın doyuracak değiliz, maksat biraz muhabbet olsun.
N. Cumalı - Sevgi.
- Sevme.
- Dostluk.
- Fondness.
- Bond.
- Chat.
- Chitchat.
- Conversation.
- Affection.
- Love.
- Small talk.
- Friendly conversation.
- Endearment.
dostça
- Dosta yakışır, dost gibi
- Dosta yakışır biçimde, dostane.
- Friendly.
- Amicable.
- Comradely.
- Neighborly.
- Neighbourly.
- Winning.
- In a friendly manner.
- Amicably.
muhabbet beslemek
- Sevgi duymak.
muhabbet ciçeğigiller
- Yaprakları almaşlı, basit ya da parçalı, çanak ve taç yaprakları serbest ya da bazen olmayabilen, kapsül ya da bakka tipi meyveleri olan, ovaryum üst durumlu, boya ve parfümeri sanayiinde kullanılan ve süs bitkisi olarak da yetiştirilen, dünyada 6 cins ve 75 türle, ülkemizde ise muhabbet çiçeği (Reseda) cinsi ve bu cinse ait 13 türle temsil edilen bir familya.
- Resedaceae