muhafaza etmek ne demek?
- Korumak, saklamak. (bir şeyi) olduğu gibi tutmak.
O, yine de sevenler zümresine olan bağını muhafaza eder.
N. F. Kısakürek - Olduğu gibi bırakmak, kapatmak
- To guard.
- To watch.
- To keep.
- To protect.
- To conserve.
- To preserve.
- To retain.
- To convoy.
- To harbor.
- To wall.
- To police.
- To see.
- To warrant.
- To secure.
- To uphold.
- To hold.
- To fence.
- To overshadow.
- To look.
- To reserve.
- To shield.
- To cure.
- To ward.
- To safegu.
- Preserve.
muhafaza altına almak
- Korumak, saklamak, bir yerde tutmak, kapatmak.
- To protect, to guard.
muhafaza fiyatı
- Satıcıların ellerindeki belirli bir malı satmaya razı oldukları en düşük fiyat.
- Reserve price.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
muhafaza altına almakmuhafaza fiyatımuhafaza i abidatmuhafaza memurumuhafazamuhafazakarmuhafazakar hükümetmuhafazakar parti prensiplerimuhafazakar partilimuhafazakarlıkmuhabmuhabamuhabbetmuhabbet beslemekmuhabbet ciçeğigilleretmeketmek yapmaketmeetme bulma dünyasıetme bulursun, inleme ölürsünetme bulursun, inleye inleye ölürsünetme eyleme