metanetini bozmak ne demek?
- Shake
shake
- Sarsmak, silkelemek, sarsılmak, silkmek
- Çırpmak, çalkalamak
- Üzmek
- Sallamak, sallanmak
- (shook, shaken)
- Metanetini bozmak
- Sarsıntı, sarsma
- Sallanmak, sarsılmak
- Titremek, titretmek
- Ihtizaz etmek, titreşim halinde olmak
metaneti kalbiye
- Kalb sağlamlığı. (Osmanlıca'da yazılışı: metanet-i kalbiye)
metanet
- Metin olma, dayanma, dayanıklılık, sağlamlık
- Sağlamlık. Kavilik. Sözünden ve kararından dönmemeklik. İnsanın, fikrinde sabır, azminde kavi ve akidesinde rüsuh sahibi olması. (Mukabili zaaf'dır) (Hak, iman ve İslamiyet uğrunda metanet göstermek, çok kıymetli bir seciyyedir.)
- Solidity.
- Steadiness.
- Earthiness.
- Resistance.
- Fortitude.
- Steadfastness.
- Backbone.
- Grit.
bozmak
- Bir şeyi kendisinden beklenilen işi yapamayacak duruma getirmek.
- Bir yerin, bir şeyin düzenini karıştırmak
- Dokunmak, zarar vermek.
- Geçersiz bir duruma getirmek
- Büyük parayı küçük birimlere ayırmak.
- Bozguna uğratmak, yenmek, mağlup etmek.
- Altını paraya çevirmek, bozdurmak.
- Yabancı ülke parasını Türk parasına çevirmek.
- Bk. karıştırmak
- Gum up.