shake ne demek?
- Sallamak, sallanmak
- Sarsmak, silkelemek, sarsılmak, silkmek
- Çırpmak, çalkalamak
- (shook, shaken)
- Metanetini bozmak
- Sarsıntı, sarsma
- Sallanmak, sarsılmak
- Titremek, titretmek
- Ihtizaz etmek, titreşim halinde olmak
- (argo) atlatmak, başından defetmek
- Titreme, ihtizaz
- Sallanış
- Silkiş
- Sesin titremesi
- Kerestenin yarık veya çatlağı
- Üzmek
- Yersarsıntısı, zelzele
shake a bottle
- Şişeyi çalkalamak
- Şişeyi hızlıca ileri geri sallamak
shake a leg
- Tempo tutmak
- Acele etmek
- Dans etmek, oynamak