menfaatli mevki ne demek?
Forehand
forehand
- Tenis sağ vuruş, forhend
- Atın boynu ve omuzları
- Menfaatli mevki
- Sağ vuruşla yapılan
- Önderlik eden
- Önceden yapılan.
- Sağ vuruş, atın boynu ve omuzları
menfaat
- Çıkar
- İhtiyaç karşılığı olan şey.
- Fayda. Kar. Gelir.
Profit.
Advantage.
Benefit.
Expedience.
Expediency.
The main chance.
Stake.
menfaat düşkünü
- Çıkarcı
mevki
- Yer, mahal
- Makam
- Bazı ulaşım araçlarında yolculara veya tiyatro, sinema vb. yerlerde seyircilere sağlanan konfora ve bilet ücretlerine göre düzenlenmiş yer
- Durum
- Bkz. konum
- Yer
Situation durum.
Degree.
Locality.
Location.