forehand ne demek?
- Tenis sağ vuruş, forhend
- Atın boynu ve omuzları
- Menfaatli mevki
- Sağ vuruşla yapılan
- Önderlik eden
- Önceden yapılan.
- Sağ vuruş, atın boynu ve omuzları
forehanded
- Tutumlu, kanaatkar
- Hali vakti yerinde, varlıklı, başarılı, zengin
- Dışa bakan avuç içi ile vurulan (Tenis)
- Ihtiyatlı, tedbirli.
forehandedly
- Ihtiyatlı bir şekilde
- Tedbirli bir şekilde
- Dikkatli bir şekilde