menfaat ne demek?
Kökeni: Arapça
- Çıkar
Gelip gidenlerden çok menfaat oluyor.
H. E. Adıvar - Fayda. Kar. Gelir.
- İhtiyaç karşılığı olan şey.
- Profit.
- Advantage.
- Benefit.
- Expedience.
- Expediency.
- The main chance.
- Stake.
- Interest yarar.
- Fayda.
- Çıkar.
- Interest.
- Beneficium.
- Gain.
- Joint interest.
- Utility.
çıkar
- Dolaylı bir biçimde elde edilen kazanç, menfaat, yarar
- Menfaat.
- Self.
- Capital.
- Expedience.
- Expediency.
- Grist to the mill.
- Number one.
- Stake.
- Convenience.
menfaat düşkünü
- Çıkarcı
menfaat grubu
- Bk. çıkar kümesi