matem elbisesi giymiş ne demek?
- In mourning.
in
- Yaban hayvanlarının kendilerine yuva edindikleri kovuk.
- Mağara.
- İnsan.
- Bkz. kovuk, mağara.
- Koyun pisliği
- (edat) içinde, -de, -da
- Lair.
- Cave.
- Hole.
- Burrow.
matem
- Yas
- Ağlama. Üzüntü veya kederden ağlayıp sızlama. Kederinden yas tutma.(...Bak! Öyle bir ziya-yı hakikat neşreder ki, eğer O'nun o nurani daire-i hakikat-ı irşadından hariç bir surette kainata baksan, elbette kainatın şeklini bir matemhane-i umumi hükmünde ve mevcudatı birbirine ecnebi, belki düşman ve camidatı dehşetli cenazeler ve bütün zevil-hayatı zeval ve firakın sillesiyle ağlayan yetimler hükmünde görürsün. Şimdi bak; O'nun neşrettiği nur ile o matemhane-i umumi şevk-i cezbe içinde bir zikirhaneye inkılab etti. O ecnebi düşman mevcudat, birer dost ve kardeş şekline girdi. S.) (Osmanlıca'da yazılışı: mâtem)
- Bereavement.
- Mourning yas.
- Mourning.
- Lament.
matem ayı
- Kamer aylarından muharrem ayı.
elbise
- Giysi
- Bk. giysi
- Dress.
- Costume.
- Clothes.
- Clothing.
- Garment.
- Attire.
- Apparel.
- Gown.