manşet olmak ne demek?
- Hit the headlines.
hit
- Liste başı.
- To reach with a stroke or blow; to strike or touch, usually with force; especially, to reach or touch.
- To reach or attain exactly; to meet according to the occasion; to perform successfully; to attain to; to accord with; to be conformable to; to suit.
- To guess; to light upon or discover.
- To take up, or replace by a piece belonging to the opposing player; said of a single unprotected piece on a point.
- To meet or come in contact; to strike; to clash; followed by against or on.
- To meet or reach what was aimed at or desired; to succeed, often with implied chance, or luck.
- Striking against; the collision of one body against another; the stroke that touches anything.
- Stroke of success in an enterprise, as by a fortunate chance; as, he made a hit.
- Peculiarly apt expression or turn of thought; a phrase which hits the mark; as, a happy hit.
manşet atmak
- Caption.
manşet
- Gömleğin kol ağzına geçirilen, genellikle çift katlı kumaştan yapılan bölüm, kolluk.
- Gazetelerin ilk sayfasına iri puntolarla konulan başlık
- Voleybolda topa vuruş biçimi.
- Fr. Bir gazetede ilk sayfanın en üst kısmındaki büyük puntolu başlık.
- Headline.
- Heading.
- Streamer headline.
- Streamer.
- Cuff.
- Wristband.
olmak
- Meydana gelmek, varlık kazanmak, vuku bulmak
- Gerçekleşmek veya yapılmak.
- Bir görev, makam, san veya nitelik kazanmak
- Bir şeyi elde etmek, edinmek
- Bir durumdan başka bir duruma geçmek.
- Herhangi bir durumda bulunmak.
- Uygun düşmek, yerinde görülmek.
- Yetişmek, olgunlaşmak.
- Happen.
- Become.