müstakim münasebet ne demek?
- Bk. doğrusal bağıntı
doğrusal bağıntı
- Bağımsız değişkendeki değişmelerin bağımlı değişkene değişmez ölçülerde yansıdığı ve çizgesel anlatımı bir doğru olan bağıntı, bkz. eğrisel bağıntı.
- Linear correlation.
müstakim
- Doğru, doğruluktan şaşmayan.
- Doğrulu.
- Düz, dik. temiz, namuslu.
- Doğru, istikametli.
- Namuslu.
müstakim ül cenah
- Bk. düzkanatlılar
münasebet
- İlişik, ilişki, ilinti
- İki şey arasındaki uygunluk
- Sebep, vesile, gerekçe, neden.
- Bk. bağlılık derecesi
- Bk. bağıntı
- Bk. bağlılık
- İki şey arasındaki tenasüb, uygunluk, yakınlık, bağlılık, mensubiyet, yakışmak, vesile, alaka.
- Occasion.
- Relation.
- Connection.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
müstakimmüstakim ül cenahmüstakimanemüstakimemüstakilmüstakil dairemüstakil evmüstakil havalıkmüstakil katmüstakarmüstakar nüfusmüstakarrmüstakbehmüstakbelmüstabedmüstabidmüstabirmüstabirınmüstacebmünasebetmünasebet almakmünasebet emsalimünasebet kıstasımünasebet kurmakmünasebet tahlilimünasebete girmekmünasebeti düşmekmünasebeti olmakmünasebetini getirmekmünasebemünasebatmünasafamünasafatenmünasahamünasaramünasat