münakaşa etmek ne demek?
- Tartışmak
Düşüncenin namuslu olarak münakaşa edildiği yer, sanat değil fikir eserleridir.
M. Kaplan - Argue, dispute, join issue with smb., take issue with smb., spar.
tartışmak
- Bir konu üzerinde, birbirine ters olan görüş ve inançları karşılıklı savunmak.
- Ağız dalaşı yapmak, münakaşa etmek
- Güreşte karşı karşıya durum alıp elle birbirini yoklayarak zayıf yanlarını aramak.
- Discuss.
- Dispute.
- Debate.
- Negotiate.
- Wrangle.
- Have words with smb.
- Altercate.
münakaşa edilebilir
- Controversial
münakaşa götürmemek
- Tartışmaya yer vermeyecek biçimde kesin olmak.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
- Step.
- Say.