mübahat etmek ne demek?
- Övünmek
- Bkz. mübahat eylemek
övünmek
- Bir niteliği sebebiyle kendini yücelmiş sayarak bundan abartmalı bir biçimde söz etmek, iftihar etmek
- Kendi kendisini övmek, tefahür etmek
Sing one's own praises.
Brag.
Praise oneself.
Boast.
Be proud.
Vaunt.
Pride oneself on.
Plume oneself upon.
mübahat
- Övünme, iftihar etme.
- Güzellik ve buna benzer hususlarda tefahür etmek, öğünmek.
mübahasat
- Bir şeye dair iki veya daha fazla kimsenin kendi aralarında yaptıkları konuşmalar.
- Fikir tartışmaları
- (Mübahese çoğul) Mübaheseler.
etmek
- Bir işi yapmak
- Bir durumu ortaya çıkarmak.
- "İyi, kötü" zarflarıyla birlikte davranmak.
- Bulmak, erişmek
- Birini bir şeyden yoksun bırakmak.
- Herhangi bir değerde olmak
- Vermek.
- Eşit değer kazanmak.
Step.
Say.