övünmek ne demek?
- Bir niteliği sebebiyle kendini yücelmiş sayarak bundan abartmalı bir biçimde söz etmek, iftihar etmek
Sonra oyuncakları ile övünen bir çocuk gibi gülümseyerek ilave ederdi.
Y. K. Karaosmanoğlu - Kendi kendisini övmek, tefahür etmek
Yaptığı fedakârlıktan övünüyor diye kadına kızardık.
A. Gündüz - Sing one's own praises.
- Brag.
- Praise oneself.
- Boast.
- Be proud.
- Vaunt.
- Pride oneself on.
- Plume oneself upon.
- Crow.
- Exult.
- Glory.
- Pique oneself on smth.
- Plume oneself on.
- Sport.
- Vapor.
- Vapour.
- Talk big.
- To take pride in.
- To be proud of.
- To praise oneself.
- To boast.
- To brag.
- Blow.
- To talk through one's hat.
- Perk it.
- Plume.
- Put on the dog.
- Swagger.
- Swell.
- To blow one's own trumpet.
- Pride oneself, be proud of.
övünmek gibi olmasın
- Kendini övmeye hazırlanan kimselerce, övünmesini hoş göstermek ya da alçakgönüllü görünmek için kullanılır.
- Kendini övmeye hazırlanan kimselerce, övünmesini hoş göstermek veya alçak gönüllü görünebilmek için kullanılan bir söz
- Without wishing to boast.
övünmek gibi olmasın ama
- With all due modesty.