mübah görmek ne demek?
- Sakıncasız görmek.
- Hoş görmek.
Kendine mübah gördüğünü bana yasak ederek beni susturmak mı istiyordun?
-P. Safa
sakıncasız
- Sakınmayı gerektirmeyen, mahzursuz.
- Sth which has no drawbacks.
mübah
- Dinî bakımdan yapılmasında sakınca olmayan, yapılması günah veya sevap olmayan.
- Yapılmasında sakınca görülmeyen.
- (Bak: Mubah)
- Allowable, licit.
mübahasat
- Bir şeye dair iki veya daha fazla kimsenin kendi aralarında yaptıkları konuşmalar.
- Fikir tartışmaları
- (Mübahese çoğul) Mübaheseler.
görmek
- Göz yardımıyla bir şeyin varlığını algılamak, seçmek
- Anlamak, kavramak, sezmek
- Yanına gidip konuşmak.
- Bir şey hakkında bir yargıya varmak, değerlendirmek.
- Belirli bir zamanın içinde bir olaya tanık olmak, yaşamak
- Yapmak, etmek.
- Kendisine yapılmak, bir davranışla karşılaşmak, maruz kalmak.
- Almak.
- Transact.
- Observe.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
mübahmübahasatmübahasemübahase etmekmübahatmübahat etmekmübahemübahelemübahesemübahharmübaademübaalemübadatmübadelatmübadelegörmekgörmek istiyorumgörmegörme açısıgörme alanıgörme alanının eşdeğer ışıklılığıgörme bozukluğugörgör bakgör işit araçlarıgör işit gereçlerigör ödegöbgöbbasangöbbengöbeçgöbede