last ne demek?
- Son
When does the last boat leave? / Son vapur ne zaman kalkıyor?
- Sonuncu
- Sürmek, devam etmek
- Dayanmak, yetmek
- Geçen, önceki, evvelki
last week / geçen hafta
- En sonraki, en gerideki
- En son, son olarak
When did you last see Emin? / Emin'i en son ne zaman gördün?
- Kundura kalıbı
- Sürmek, baki olmak, devam etmek, dayanmak
- Bozulmamak, bitmemek, tükenmemek
- Son derece, gayet
- Eskiden ticarette kullanılan tartı veya ölçü, yaklaşık iki ton.
- En sonra, son olarak, nihayet
- Son şey
son
- Şimdiki zamana en yakın zamandan beri olan veya bu zamanda yapılmış, olmuş olan, ilk karşıtı
- En arkada bulunan.
- Artık ondan ötesi veya başkası olmayan
- Uç, sınır.
- Olanca
- Bir şeyin en arkadan gelen bölümü, bitimi, nihayet, akıbet.
- Olum.
- Etene.
- Etene.
- Bk. eş
last but not least
- Son fakat aynı derecede önemli.
last but one
- Sondan bir önceki, sondan ikinci