last come first served ne demek?
- Son gelen önce sunulur
last
- Sonuncu
- Dayanmak, yetmek
- En son, son olarak
- Son
- Sürmek, devam etmek
- Geçen, önceki, evvelki
- En sonraki, en gerideki
- Kundura kalıbı
- Sürmek, baki olmak, devam etmek, dayanmak
- Bozulmamak, bitmemek, tükenmemek
last but not least
- Son fakat aynı derecede önemli.
come
- Gelmek, yaklaşmak, varmak
- Olmak, vaki olmak
- Akla gelmek
- Tavır takınmak
- Dönmek
- İntiba bırakmak
- Tatmin olmak
- İyileşmek
- Razı olmak
- İle uğraşmak
first
- En büyük
- İlk, birinci, baş
- Başlangıç
- Baş yer, birincilik
- En tiz ses
- Birinci mal
- Ayın ilk günü
- Evvelâ, ilk önce, başta, en ileride
- İlk defa olarak
- Ondan evvel
Türetilmiş Kelimeler (bis)
lastlast but not leastlast but onelast chancelast comerlast consumption datelast decadelast ditchlast ditch effortlast ditch standlaslas ülkesilas vegaslasalasafcomecome a croppercome a purlercome aboutcome acrosscome across withcome aftercome again of agecome alongcome along.comcom addinscom aralığıcom ayarlarıcom bağlantı noktaları