lüzumsuz eşya ile doldurmak ne demek?
- Lumber.
lüzumsuz
- Gereksiz
- Inutile.
- Needless.
- Redundant.
- Superfluous.
- Unnecessary.
- Uncalled-for.
- Superfluous gereksiz.
- Unneeded.
lüzumsuz adam
- Bir iş için gereken nitelikleri taşımadığı hâlde orada görevli olarak bulunan veya avare, boş ve ilgisiz kimse.
eşya
- Türlü amaçlarla kullanılan, insan yapısı, taşınabilir cansız nesnelerin bütünü
- Gümrük mevzuatı kapsamında anılan her türlü madde.
- Bk. nesne
- (Şey. C.) (Bu kelime, Türkçede müfret gibi kullanılır.) Ev döşemeye mahsus halı, dolap v.s.
- (Şia. C.) Bölükler, bölümler, kısımlar, neviler, fırkalar, tabakalar, cinsler, çeşitler. Cemaatler, cemiyetler, topluluklar. (Osmanlıca'da yazılışı: eşyâ')
- Goods.
- Belongings.
- Traps.
- Appointments.
- Furniture.
ile
- Kelimenin sonuna geldiğinde birliktelik, beraberlik, araç, sebep veya durum anlatan cümleler yapmaya yarayan bir söz
- Bazı soyut isimlere getirildiğinde durum bildiren zarflar oluşturan bir söz.
- Cümle içinde aynı görevde bulunan iki ögeyi birbirine bağlamaya yarayan bir söz.
- By means of.
- Hereby.
- Upon.
- With.
- Together with.
- Withal.
- Plus.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
lüzumsuzlüzumsuz adamlüzumsuz eşyalüzumsuz şeylüzumsuz yerelüzumsuz yere tekrarlayanlüzumsuzcalüzumsuzlaşmaklüzumsuzluklüzumlüzum ihtiyaçlüzumlulüzumlu lüzumsuzlüzumlu vasıfda hatalüzublüzucetlüzucılüzucilüzuciyyeteşyaeşya deposueşya falıeşya ihtira beratıeşya ihtiraıeşya korunağıeşya makbuzueşya nazariyesieşya piyangosueşya satışı yapılan eveşeş açıeş açılareş açılıeş adlı