kulakları uğuldamak ne demek?
- Kulakta uğultu hissetmek.
Gözlerim kararıyor, kulaklarım uğulduyordu.
-Ö. Seyfettin.
kulakları çınlamak
- Have a ringing in one's ears.
kulakları dolmak
- Aynı şeyi dinlemekten usanmak.
uğuldamak
- Sürekli gürültülü, boğuk ve anlaşılmaz ses çıkarmak
- Beyinde, kulakta uğultu olmak
- Bağlı olduğu yükseltecin topraklama sorununa bağlı olarak, gitar manyetikleri dış manyetik bir alandan etkilendiğinde veya tekli manyetikler kullanıldığında daha belirgin olan, ses sinyalinin verilmediği anda hoparlörden uğultu gelmesi.
- Ping.
- Sing.
- To hum.
- To buzz.
- To howl.
- To boom.
- To roar.