kucak kucak ne demek?
- Bol bol
İşte kucak kucak çiçek, işte sepet sepet meyve!
R. H. Karay - Kucaklanabilecek miktarda olan.
- In armfuls.
bol
- İçine girecek şeyin boyutlarından daha büyük veya geniş olan, dar karşıtı
- Nicelik bakımından olağandan veya alışılandan çok, kıt karşıtı
- Özel bir cam içinde likör, şarap, meyve ve maden suyu karıştırılarak hazırlanan içki.
- Haplardan daha büyük ve daha yumuşak kıvamda, genellikle uzunluğuna yuvarlak veya yumurta biçiminde, çiğnenmeden yutulabilen ve döl yatağı yoluyla kullanılan ilaç türü, bolus, lokma.
- Bill of Lading refers to the document on which a carrier acknowledges receipt of materials loaded onto the truck.
- Beginning of Life.
- Oak Lawn Branch Library.
- Begin Of Life.
- Abundant.
- Plentiful.
kucak kucaka
- Birbirine sarılmış ya da birbirine yüz yüze sokulmuş bir durumda.
kucak kucağa
- Birbirine sarılmış veya birbirine yüz yüze sokulmuş bir durumda
- İç içe, yan yana, beraberce
kucak
- Açık kollarla göğüs arasındaki bölüm, aguş
- Açık kollarla göğüs arasına sığabilen miktarda olan.
- Herhangi bir durumun veya şeyin sınırlarının arası, iç
- Ortam, ocak
- Bosom.
- Arms.
- Embrace.
- Armful.