koyulaşmak ne demek?
- Koyu duruma gelmek
Sessiz oturduğu yerde soluk mavi gözleri koyulaşarak dinliyordu.
H. E. Adıvar - Derinleşmek, hararetlenmek, aşırı duruma gelmek.
To thicken.
To darken.
koyu
- Yoğunluğundan dolayı güç akan, sulu karşıtı.
- Rengi açık olmayan, daha belirgin, açık karşıtı
- Aşırı (davranış, düşünce vb.)
- Derin, hararetli.
Dark.
Deep.
Thick.
Dense.
Intense.
Saturated.
koyulaşma
- Koyulaşmak işi.
Thickening.
koyulaşmamak
(neg. form of koyulaşmak) darken, deepen, thicken, become darker, coagulate, condense.