koşul ne demek?
- Şart
Türk Eli'nin uluları bu koşullar altında yeni toprakların, yeni vatanların gereğini duyar olmuştu.
N. Araz - Bir antlaşmada belirlenen hükümlerden her biri.
- Bir şeyin kendi özelliğini kazanması için, bulunması gereken durum, gerekli olan özellik
Türk Eli'nin uluları bu koşullar altında yeni toprakların, yeni vatanların gereğini duyar olmuştu.
N. Araz - Bir başka şeyin kendisine bağlı olduğu, bir başka şeyi olanaklı kılan şey.
- Belli bir nedensel bağlantıda etkinin ortaya çıkmasını sağlayan etken. (Aynı nedenler ayrıkoşullar altında aynı etkileri yaparlar.) // Nedenden ayrımı şudur: Neden etkiyi yaratan şeydir,koşulsa etkinin ortaya çıkışının nedeni değildir, etkiyi yaratmaz, ama nedenin etkiyi yaratmasını sağlar.
- Condition.
- State.
- Term.
- Circumstance.
- Requirement.
- String.
- Provision.
- Proviso.
- Stipulation.
- Reservation.
- Clause.
- Condition
şart
- Olması başka durumların gerçekleşmesini gerektiren şey, koşul
- Bk. koşul.
- Bk. koşul
- Necessarily.
- Condition.
- Stipulation.
- String.
- Must.
- State.
- Circumstance.
koşul birleşik zamanı
- (Derleme.. şart tarzı, şart kipleri) Koşul kavramı veren birleşik zaman. Türkçede bu kavram, yalın zamanlı bir eyleme ekeylemin -se(ise) ekinin getirilmesiyle sağlanır: Geldiyse (gel-di+ise) , gelmişse (gel-miş+ise) , gelirse (gel-ir+ise) , geliyorsa (gel-iyor+ise) , gelmeliyse (gel-meli+ise) vb.
- Conditional.
- Conditionnel, imparfait du conditionnel
koşul değillemesi
- Ancak önbileşeni doğru, artbileşeni yanlış olduğunda doğru olan bir bileşik önermeyi oluşturan ikili doğrusal eklem: =|=>Doğruluk çizelgesi: ( )
- Negation of conditional.
- Négation d'implicateur