kin bağlamak ne demek?
- Birine karşı öç alma duygusu duymak.
İstanbul'dan ayrılmana o sebep oldu diye gizli gizli ona kızacak, kin bağlayacaktım.
R. N. Güntekin
kin
- Öç almayı amaçlayan gizli düşmanlık, garaz
- Gizli düşmanlık. Garaz. Buğz. Adavet.
- Diminutive suffix; as, manikin; lambkin.
- Primitive Chinese instrument of the cittern kind, with from five to twenty-five silken strings.
- Relationship, consanguinity, or affinity; connection by birth or marriage; kindred; near connection or alliance, as of those having common descent.
- Relatives; persons of the same family or race.
- Of the same nature or kind; kinder.
- The word for the Sun Also one day in the Maya Calendar.
- Kingfish.
- Blood relatives.
kin beslemek
- Birine karşı öç alma duygusunu sürdürmek
- Bkz. kin tutmak
- Nurse a grievance.
bağlamak
- Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak.
- Düğümlemek.
- Yara ilaç koyup bezle sarmak.
- Denk yapmak, paket yapmak.
- Oluşmak, tutmak, meydana gelmek
- Bir iş veya kimse için ayırmak, tahsis etmek.
- Anlaşma yapmak.
- Uyulması zorunlu olmak
- Ilzâm etmek, borçlandırmak.
- Fixate.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
kinkin beslemekkin beslemeyenkin dolukin duymakkin gütmekkin gütmemekkin hiddetikin tutmakkinakiki bağlacıki bundanki bununki değeribağlamakbağlamabağlama açınığıbağlama ağızlığıbağlama barınağıbağlama bileziğibağlambağlam değiştirmesibağlam duyarsızbağlam erkesibağlam kaydıbağlabağlaçbağlaç asıntısıbağlaç deyimibağlaç görevi gören kip