keyif ne demek?
- Vücut esenliği, sağlık.
- Canlılık, tasasızlık, iç rahatlığı
Bu keyif ne kadar sürerdi? Tahminime göre beş on dakikadan fazla sürmezdi.
Y. K. Karaosmanoğlu - Rahat, huzur, afiyet.
- İstek, heves, zevk
- Alkollü içki ve başka uyuşturucu maddeler kullanıldığında insanda görülen durum.
- Yolsuz ve kural dışı istek
- Esrar.
- Bireyin, koşullar elverişsiz de olsa kendini sağlık, güç ve rahatlık açılarından doyurucu ve kıvançlı bir durumda sayması.
- Pleasure.
- Enchantment.
- Delight.
- Rejoicing.
- Cheer.
- Bliss.
- Conviviality.
- Exhilaration.
- Glee.
- High spirits.
- Humor.
- Humour.
- Joviality.
- Temper.
- Merriment.
- Health.
- Mood.
- Spirits.
- Slight intoxication.
- Pleasure in life.
- Feeling of well-being.
- State of mind.
- Amusement.
- Euphoria.
vücut
- İnsan veya hayvan gövdesi, beden
- Var olma, varlık.
- Bk. varoluş
- Personal.
- Somatic.
- Body.
- Corporality.
- Flesh.
- Form.
- Organism.
keyif çatmak
- Keyfetmek
- To enjoy oneself, to make merry.
keyif ehli
- Rahatına düşkün kimse.
- Man of pleasure.