kesin gerçekler ne demek?
- Frozen facts.
frozen
- Buz şekline gelmiş olan
- Soğuktan donarak ölmüş
- Hareket yeteneğini kaybetmiş
- Kesin, değişmez
- Buz kesilen
- Donmuş, buz kesilmiş
- Kalpsiz, soğuk
- Dondurulup konserve edilmiş
- Dondurulmuş, donakalmış
kesin
- Kati, maktu
- Şüphe ve duraksamaya yer bırakmayan veya geri dönülmeyen
- Kesinlikle
- Değişmez, mutlak
- For certain.
- Clean- cut.
- Clear.
- Crisp.
- Determinate.
- Distinct.
kesin ad
- Bir filmin piyasaya sürülürken aldığı ad. Geçici ad karşıtı.
- Release title.
- Endgültiger Titel
gerçek
- Yalan olmayan, doğru olan şey, hakikat.
- Gerçeklik, realite
- Doğruluk
- Varlığını şüphesiz kabul ettiğimiz herşey
- Bir durum, bir nesne veya bir nitelik olarak var olan, varlığı inkâr edilemeyen, olgu durumunda olan, hakiki.
- Aslına uygun nitelikler taşıyan, sahici.
- Temel, başlıca, asıl
- Doğadaki gibi olan, doğayı olduğu gibi yansıtan.
- Yapay olmayan.
- Düşünülen, tasarımlanan, imgelenen şeylere karşıt olarak, var olan.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
kesinkesin adkesin alımkesin alındıkesin alış taahhüdükesin anlamkesin artan fonksiyonkesin arti matriskesin azalan dizikesin biçimdekesikesi bıkesankesi fıtığıkesi kümesikesi yarasıgerçeklerden kaçangerçeklerden kaçan kimsegerçeklerden kaçışgerçeklerden kaçmagerçeklere dayalıgerçekleri açıklamagerçekleri açıklayan kitapgerçekleri çarpıtmakgerçekleri görmekgerçekleri görmesini sağlamagerçekle ilgili surettegerçekle ilgisi olmayışgerçekle karşı karşıya gelmegerçekle yüzleşmekgerçekleme