kesin ne demek?
- Şüphe ve duraksamaya yer bırakmayan veya geri dönülmeyen
Sevmem kesin sözleri, bir kesin söz duydum mu, tersine söylemek gelir içimden.
N. Ataç - Kesinlikle
- Değişmez, mutlak
- Kati, maktu
- For certain.
- Clean- cut.
- Clear.
- Crisp.
- Determinate.
- Distinct.
- Drastic.
- Emphatic.
- Explicit.
- Definitive.
- Absolute.
- Certain.
- Decisive.
- Final.
- Irrevocable.
- Accurate.
- Assertive.
- Categorical.
- Clean-cut.
- Clear-cut.
- Conclusive.
- Sure as death.
- Decided.
- Declared.
- Determined.
- Dogmatic.
- Downright.
- Exact.
- Express.
- Extreme.
- Firm.
- Flat.
- Frozen.
- Bound.
- Concrete.
- Crucial.
- Direct.
- Doubtless.
- Immutable.
- Implicit.
- Incontrovertible.
- Indisputable.
- Indubitable.
- Mathematical.
- Definite.
- Outright.
- Positive.
- Precise.
- Safe.
- Secure.
- Specific.
- Square.
- Sure.
- Tangible.
- Truthful.
- Undeniable.
- Undoubted.
- Express appropriation.
- Bliss.
kesin ad
- Bir filmin piyasaya sürülürken aldığı ad. Geçici ad karşıtı.
- Release title.
- Endgültiger Titel
kesin alım
- Açık piyasa işlemleri çerçevesinde merkez bankasının piyasadan doğrudan menkul değer satın alması.
- Bir menkul değerin doğrudan alımı.