gerçekle yüzleşmek ne demek?
- Face facts.
face
- Yüz yüze gelmek
- Yüzüne bakmak
- Yönelmek; karşılamak, karşı karşıya gelmek, yüz yüze gelmek, karşısında olmak; cesaretle karşılamak
- Karşılamak
- Iskambil kâğıt açmak
- Face up to: cesaretle karşılamak, farkına varmak
- Karşısında olmak/durmak.
- Yüz, çehre, surat, sima
- Küstahlık, cüret
- (ticari evrakta yazılı olan) asıl değer
gerçekle ilgili surette
- Factually.
gerçekle ilgisi olmayış
- Inveracity
yüzleşmek
- Bir olayı ileri sürenle, inkâr eden kimseler yüz yüze gelerek sözlerini tekrarlamak.
- Yüz yüze gelmek.
- To swim.
- To float.
- To meet face to face.
- To confront one another.