kesesini doldurmak ne demek?
- Line one's pocket.
line
- Dizi, sıra
- Kuyruk, sıra
- Dize
- Hat
- Çizgi, yol, hat
- Çizmek, çizgi çizmek
- Satır
- Ip, sicim
- Iplik
- Içine astar koymak, astarlamak
kesesine bir şey girmemek
- Bir yarar ya da çıkar sağlamamak.
kesesine göre
- Parasına, mali olanaklarına göre.
doldurmak
- Dolmasını sağlamak, dolu duruma getirmek
- Araç deposunu akaryakıtla tamamen dolu duruma getirmek.
- Ateşli silahların içine mermi sürmek
- Bildirge, çizelge, fiş vb. basılı kâğıtların boş yerlerini tamamlamak
- Yaşını, yılını bitirmek
- Ses, koku yayılıp kaplamak
- Belirli bir süreyi kaplamak, almak
- Canlılık kazandırmak
- Charge.
- Load.