kese ne demek?
- Cepte taşınan, içine para, tütün vb. konulan, kumaştan veya örgüden küçük torba
Boynundan bir kese çıkardı, fakat içine bakmadan ani bir fikirle yüzü kızardı.
H. E. Adıvar - Bazı şeylerin üzerine geçirilen, kumaştan çanta biçiminde kap.
- Yıkanırken kir çıkartmak için ele geçirilen, vücudu ovmaya yarayan, bürümcükten, cep biçiminde bez.
- Herhangi bir kese miktarında olan.
- Bir kimsenin mal varlığı
- Organizmanın bazı boşlukları.
- Su bitkilerinde içi hava ile dolu olan ve bitkinin suda yüzer durumda kalmasını sağlayan şişkinlik.
- Beş yüz kuruşluk para birimi.
- Kısa, kestirme (yol).
- Torba ya da cep biçiminde herhangi bir yapı. Cep.
- Bitmek. (Osmanlıca'da yazılışı: kes'e)
- Kısa yol, kestirme yol.
Bath glove.
Purse.
Pocket.
Bladder.
Pouch.
Scrip.
Vesicle.
Pocketbook.
Short cut.
Moneybag purse.
Small cloth bag.
Financial resources.
Cyst.
Jack.
Poke.
Poche
Bursa:kese
kese çiçeği
- Süs için yetiştirilen ve demet olarak çiçek açan bitki (Ceanothus).
kese gibi
Vesicular.