kerimeti kısmak ne demek?
- Naz yapmak.
- Nazlanmak.
- Fingirdemek.
- Feign reluctance
naz
- Yalvarma, rica.
- Kendini beğendirmek amacıyla yapılan davranış, cilve, eda.
- İsteksiz gibi görünerek yalvartmak amacıyla yapılan davranış.
- Şımarıklık.
- Bir şeyi beğenmiyormuş gibi gözükme.
- Osmanlıca'da yazılışı: na'z.
- Münteşir olmak, yayılmak.
- Bir şeyi beğenmeyiş.
- Coquetry.
- Coyness.
kerime
- Kız evlat.
- Cömert, eli açık.
- Ayet.
- Ulu.
- Ayet.
- Bir kadın adı.
- Formerly daughter.
kerim
- Allah'ın adlarından biri.
- Eli açık, cömert.
- Soylu, asil.
- Lütfü, ihsanı bol, ihsan yönünden ulu.
- Cömert, eli açık.
- Ulu, büyük.
- Her şeyin iyisi, faydalısı. Kerem ile muttasıf olan, ihsan ve inayet sahibi. Şerefli ve izzetli. Muhterem, cömert, müsamahakar. (Kur'an-ı Kerim tabirindeki kerim; muazzez, mükerrem manasınadır. Kur'an-ı Kerim'de bu kelime 27 defa geçer ve ancak iki defa Cenab-ı Hak hakkında kullanılmıştır.)
- Kind.
- Generous.
- Magnificent.
kısmak
- Sesi azaltmak, alçaltmak.
- Gözü biraz kapamak
- Ezmek, büzmek, daraltmak
- Lamba ışığını azaltmak.
- Sıkıştırmak
- Masraf, harcama vb.ni azaltmak
- Verilen hak ve özgürlüklerin sınırını daraltmak.
- Pintilik etmek.
- Throttle, throttle down.
- Turn down.