kerime ne demek?
Kökeni: Arapça
- Cömert, eli açık.
- Kız evlat.
- Bir kadın adı.
- Ayet.
- Ulu.
- Ayet.
- Formerly daughter.
kerimeti kısmak
- Naz yapmak.
- Nazlanmak.
- Fingirdemek.
- Feign reluctance
kerim
- Allah'ın adlarından biri.
- Eli açık, cömert.
- Soylu, asil.
- Lütfü, ihsanı bol, ihsan yönünden ulu.
- Cömert, eli açık.
- Ulu, büyük.
- Her şeyin iyisi, faydalısı. Kerem ile muttasıf olan, ihsan ve inayet sahibi. Şerefli ve izzetli. Muhterem, cömert, müsamahakar. (Kur'an-ı Kerim tabirindeki kerim; muazzez, mükerrem manasınadır. Kur'an-ı Kerim'de bu kelime 27 defa geçer ve ancak iki defa Cenab-ı Hak hakkında kullanılmıştır.)
- Kind.
- Generous.
- Magnificent.