kısma kangalı ne demek?
Choke coil.
choke
- Tıkanmak, ölmek
- Ağzını kapatma
- Boğma, tıkama
- Kısıcı, boğucu.
- Boğmak, nefesini kesmek, tıkamak
- Önünü kesmek
- Bastırmak, baskı altında tutmak
- Boğulmak, nefesi kesilmek
- Boğarak öldürmek
kısma kolu
Throttle lever.
kısma
- Kısmak işi.
- Ses düğmesi yardımıyla sesin gürlüğünü azaltma. Açmanın karşıtı.
Pinching.
Choking.
Reducing.
Fade (down), sound fade.
Reduction.
Reducing shortening.
Cutting.
Lowering.
kangal
- Bkz. ans, kıvrım
- Tel, kurşun boru gibi uzun ve bükülebilir şeylerin halka biçiminde sarılmasıyla yapılan bağ.
- Bu biçimde bükülmüş şeylerin her bir halkası
- Deve dikeni.
- Makaraya değil, göbekli ya da göbeksiz olarak kendi çevresinde sarılmış çeşitli çaptaki film tomarı.
- Tel ve şeritlerin, çembersel bir eksen çevresinde sarılarak aldıkları biçim.
Roll.
Coil.
Hank.
Skein.