kısmak ne demek?
- Sesi azaltmak, alçaltmak.
- Gözü biraz kapamak
Adam göz kapaklarını kısarak bir hesapladı.
N. Cumalı - Ezmek, büzmek, daraltmak
- Lamba ışığını azaltmak.
- Sıkıştırmak
- Masraf, harcama vb.ni azaltmak
- Verilen hak ve özgürlüklerin sınırını daraltmak.
- Pintilik etmek.
- Throttle, throttle down.
- Turn down.
- Pinch.
- Tighten.
- Cut down on.
- Cut back.
- Reduce.
- Diminish.
- Abridge.
- Attenuate.
- Check.
- Choke.
- Choke back.
- Choke off.
- Curtail.
- Depress.
- Draw in.
- Economize.
- Narrow.
- Pare.
- Pare down.
- Put down.
- Qualify.
- Retrench.
- Scrimp.
- Skimp.
- Soften.
- Stint.
- Constrict.
- Lower.
- Trim.
- To turn sth down.
- To screw up.
- To narrow.
- To shorten.
- To cut sth back kısaltmak.
- To reduce.
- To curtail.
- To cut sth back.
- To cut back.
- To skimp.
- To scamp.
- To lessen.
- To cut.
- To lower.
- To turn down.
- To dim.
- Boil down.
- Restrict.
- Scant.
- Throttle.
kısma
- Kısmak işi.
- Ses düğmesi yardımıyla sesin gürlüğünü azaltma. Açmanın karşıtı.
- Pinching.
- Choking.
- Reducing.
- Fade (down), sound fade.
- Reduction.
- Reducing shortening.
- Cutting.
- Lowering.
kısma ad
- Kısaltması yapılacak kelime veya kelimelerin ünlü ve ünsüzlerinden yararlanarak gerektiğinde bir ünlü ekleyerek akılda kalabilecek bir söz oluşturma: İLESAM, ASELSAN gibi.