kemer bağlamak ne demek?
- Belt
belt
- Kesmek.
- Kemer bağlamak
- Kuşatmak
- Etrafını çevirmek
- Kayışla dövmek
- Kuşak, kemer, bel kayışı
- Kayış (argo) darbe
- Kemer takmak, kemerlemek; kemerle dövmek; kuşanmak (kılıç); hızlı gitmek, uçmak (araba) (Argo)
kemer bağlama
- Aile büyüğünün, gelinin beline altın veya gümüş kemer bağlaması töreni, kuşak bağlama.
kemer baraj
- Arch dam.
bağlamak
- Bir şeyi bir yere veya bir şeye tutturmak.
- Düğümlemek.
- Yara ilaç koyup bezle sarmak.
- Denk yapmak, paket yapmak.
- Oluşmak, tutmak, meydana gelmek
- Bir iş veya kimse için ayırmak, tahsis etmek.
- Anlaşma yapmak.
- Uyulması zorunlu olmak
- Ilzâm etmek, borçlandırmak.
- Fixate.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
kemer bağlamakemer barajkemerkemer açıklığıkemer alnıkemer altı yolukemer ayağıkemer çatıkemer çatikemer desteğikemekeme yılanıkemedkemenankemençebağlamakbağlamabağlama açınığıbağlama ağızlığıbağlama barınağıbağlama bileziğibağlambağlam değiştirmesibağlam duyarsızbağlam erkesibağlam kaydıbağlabağlaçbağlaç asıntısıbağlaç deyimibağlaç görevi gören kip