kazık döşemek ne demek?
- Pile.
kazık
- Toprağa çakılmak için hazırlanmış, ucu sivri demir veya ağaç.
- Direk, sopa.
- Yapıların temelinde kullanılan, toprağa çakılan veya toprak içine giren tahta, maden veya betonarmeden silindir, prizma vb. biçimindeki uzun parça.
- Çok zor (soru, sınav vb).
- Alışverişte aldatma, aldatılma.
- Genellikle yağlı güreşte, güreşçinin, elini hasmının kispeti içine sokarak yaptığı oyun.
- İnsanı üzerine oturtarak öldürdükleri, yere dik çakılmış sivri uçlu odun veya şiş.
- Kazığa oturtarak uygulanan öldürme cezası.
- Yağlı güreşte, yerde güreşirken, üstteki güreşçinin bir elini alttaki güreşçinin güreş donunun içine sokup yumruk yaparak, o güreşçinin hareket etmesine engel olma.
- Stake.
kazık atmak
- Aldatmak, kazıklamak.
- Aldatmak, kazıklamak: Bütün ilişkileri birilerine kazık atmak üzerine kurulu. -A. Ümit.
- Deceive, cheat, double cross, humbug, fob smb. off, Jew.
döşemek
- Bir tabanı, tahta, karo, mermer vb. yapı gereçleriyle kaplamak.
- Kumaş, halı vb.ni bir yeri iyice örtecek biçimde sermek.
- Bir ev veya dairenin oturulabilir duruma gelmesi için gerekli eşyayı oraya yerleştirmek
- Boru, kablo vb. yerleştirmek
- Spread.
- Lay down.
- Floor.
- Upholster.
- Furnish.
- Appoint.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
kazıkkazık atmakkazık çakarak sabitlemekkazık çakmakazık çakmakkazık çıkarmakazık gibikazık ipikazık kadarkazık kakmakkazıkazı bilimcikazı bilimikazı bilimselkazı ile meydana çıkarmakdöşemekdöşemedöşeme cilasıdöşeme çivisidöşeme eşyasıdöşeme kauçuğudöşemdöşemcidöşemcilikdöşedöşekdöşeke düşmekdöşeklidöşeksizdöşdöş etekdöş kemiğidöş sarması