kazık kadar ne demek?
- Kocaman (kimse).
- Lanky, gangly, huge.
kocaman
- Çok iri, büyük, koca
- Yaşça büyük olan.
- Çok iri, büyük.
- Huge.
- Enormous.
- Giant.
- Bulky.
- Colossal.
- Cyclopean.
- Elephantine.
kazık kakmak
- Pile
kazık kesilmek
- Kaskatı olmak.
kadar
- Ölçüsünde, derecesinde
- Büyüklüğünde, genişliğinde.
- Dek, değin
- Gibi
- Denli
- Süre belirten bir söz
- Miktarda, derecede
- Gösterme sıfatlarından biriyle bir sayıdan sonra geldiğinde kesinlikle belli olmayan bir niceliği belirten bir söz
- As much as.
- As far as.