kaynaşma boşlukları ne demek?
- Hızlı ya da gerekenden yüksek sıcaklıklarda ısıtılması sonucu, magnezyum alaşımlarının yapılarında doğan boşluklar.
kaynaşma
- Kaynaşmak işi
- Kalabalığın çok olduğu bir yerde kıpırdanma, hareketlilik.
- Huzursuzluk
- Ayrı hecelerdeki iki ünlünün bir tek ünlüde veya birden çok hecedeki seslerin tek hecede toplanması olayı. Bu olay daha çok kelime birleşmelerinde görülür: gidemedim (< kēt-e umadum), sekiz on > seksen, dokuz on > doksan, cumartesi (< cuma ertesi), niçin (< ne için), neyse (< ne ise), her neyse (< her ne ise), nasıl (< ne asıl), neylersin (< ne eylersin), ayol (< ay oğul), güllaç (< güllü aş), sütlaç (< sütlü aş), yirmi (< yigirmi), doğurmak > dBormak, yapurgak > yaprak, geleceğim > gelcem vb.
- Bk. birleşme
- Contraction.
- Fusion.
- Agitation.
- Surge.
- Joining together.
kaynaşma birimi
- Teneke yapımında, kaplanacak kalayın, donuk ve kirli ak rengini parlaklaştırmak için, çelik şeritlerin eritilip suverme işlemine uğratıldığı bölüm.
- Fusion unit.
boşluk
- Oyuk, çukur, kapanmamış yer.
- Kesinti, kopukluk.
- Boş geçen süre.
- Eksiklik, yoksunluk duygusu
- Yetersizlik
- İçinde hiçbir cisim bulunmayan, vakum.
- Bk. gedik
- Özdekten arınmış kapalı oylum.
- İçinde molekül ya da atom bulunmayan uzay; uygulamada, içindeki hava ya da gazı tümüyle boşaltılmış, son kertede alçak basınç bulunan uzay. (Bir radyo ışıtacında, eksiucun yaydığı elektronların, havanın ya da gazın atomlarıyla çarpışarak engellenmemesi için, bu ışıtaçta böyle birboşluk yaratılması gerekir).
- (I) Birbirine geçen parçaların ya da dişlilerin uymaması durumunda, arada oluşan açıklık.