kayıtsız kalmak ne demek?
- Önem vermemek, umursamamak.
- Be oblivious to, be unmindful of.
önem
- Bir şeyin nitelik veya nicelik bakımından değeri olma durumu, ehemmiyet.
- Importance.
- Consideration.
- Value.
- Weight.
- Significance.
- Accent.
- Account.
- Amount.
- Consequence.
kayıtsız şartsız
- Hiçbir şart ve bağı olmaksızın
- Absolute.
- Unconditional.
- For good or evil.
- Unconditioned.
- Without reserve.
kayıtsız
- Kaydı yapılmamış, deftere veya yazıya geçirilmemiş olan.
- Aldırmaz, ilgisiz, umursamaz, lakayıt
- Bir şarta bağlı olmayan.
- Impassive.
- Indifferent.
- Lukewarm.
- Negligent.
- Nonchalant.
- Reckless.
- Stolid.
kalmak
- Olduğu yeri ve durumu korumak, sürdürmek
- Zaman, uzaklık veya nicelik belirtilen miktarda bulunmak
- Konaklamak, konmak
- Oturmak, yaşamak, eğleşmek
- Hayatını sürdürmek, yaşamak.
- Varlığını korumak, sürdürmek
- Oyalanmak, vakit geçirmek
- Sınıf geçmemek.
- 1) yapılması düşünülmüş olduğu hâlde yapılmamak; 2) kararı bağlandığı hâlde uygulanmamak.
- Stay.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
kayıtsız şartsızkayıtsızkayıtsızcakayıtsızlıkkayıtsızlık eğrileri paftasıkayıtsızlık eğrisikayıtsızlık eğrisi analizikayıtsızlık eğrisi çözümlemesikayıtsızlık haritasıkayıtsızlık paftasıkayıtkayıt aletikayıt almada hatakayıt altına almakkayıt altına girmekkalmakkalmakalma durumukalma eğrisikalma süresikalmkalkal gelmekkal ocağıkal u kılkala