katıksız hapis ne demek?
- Suçlu eri yalnızca ekmek ve su vererek hapsetme.
- Solitary confinement with bread and water as food.
katıksız
- Katığı olmayan, yavan.
- Yabancı bir şeyle karışmamış.
- Belli bir yerden, belli bir soydan gelen
- Niteliği başka hiçbir etkiyle bozulmamış olan, tam
- Unadulterated.
- Pure.
katık
- Ekmekle karın doyurmak gerektiğinde, ekmeğe katılan peynir, zeytin, helva vb. yiyecek
- Yağı alınmış yoğurt, ayran.
- Bir ürüne, kimyasal ya da fiziksel özelliklerini geliştirmek, kalımlı kılmak, çekici yapmak vb. nedenlerle eklenen özdek.
- Additive.
- Something eaten with one's bread.
- Food eaten with bread.
- Zusatz
- Agent d'addition
hapis
- Bir yere kapatıp salıvermeme.
- Yasalara göre suçu belirlenen bir kimseyi cezaevine koyma cezası.
- Cezaya çarptırılmış suçluların kapatıldıkları yer, cezaevi, hapishane
- Pulları salıvermemek, kapatmak temeline dayanan bir çeşit tavla oyunu.
- Mahpus.
- (Bak: Habs)
- Prison.
- Imprisonment.
- Confinement.
- Gaol.