karmakarışık hale getirmek ne demek?
- Snarl
snarl
- Köpek gibi hırlamak
- Ters veya kaba konuşmak
- Hırlama, köpek hırlaması
- Ters laf
- Dolaştırmak, dolaşmak, çapraşık bir hal almak
- Karmakarışık hale getirmek
- Dolaşma
- Çapraşık düğüm
- Karıştırmak, birbirine katmak, arapsaçına çevirmek, birbirine girmek, hırıltı yapmak, karmakarışık olmak, hırlamak, homurdanmak, söylenmek, sinirle söylemek
karmakarışık
- Dağınık, düzensiz, çok karışık
- Huzursuz, kararsız, karmaşık
- Haywire.
- Higgledy-piggledy.
- Messy.
- Topsy-turvy.
- Upside down.
- In utter disorder.
- In a mess.
- In confusion.
karmakarışık biçimde
- Chaotically.
hale
- Hristiyanlıkta aziz sayılanların resimlerinde başları çevresinde çizilen daire.
- Ayın çevresinde görülen ışık halkası, ağıl, ayla
- Sağlam, dinç, zinde.
- Sürüklemek.
- Bk. ışık aylası
- Bk. ayla.
- Bk. ağıl
- Bk. ayla
- Renkli yuvarlak bir yapıyı (inklüzyon cisimciği veya glakomu) çevreleyen renkli veya şeffaf daire, ayla.
- Gözün muayenesi sırasında görülen ve makula lüteayı çevreleyen daire.
getirmek
- Gelmesini sağlamak
- Bir şeyi yanında veya üstünde bulundurmak.
- Erişmek veya eriştiğini sanmak.
- İleri sürmek.
- Sebep olmak, ortaya çıkarmak.
- İletmek, bildirmek
- Sağlamak
- Bir makama atamak veya seçmek.
- Bring.
- Bring along.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
karmakarışıkkarmakarışık biçimdekarmakarışık dosyakarmakarışık etmekkarmakarışık hurufat yığınıkarmakarışık olmakkarmakarışık saçkarmakarışık sözkarmakarışık şeykarmakarışık toplulukkarmakarışkarmakarış etmekkarmakarış olmakhalehale and heartyhale getirmekhale i zu zenebhale tesirihale uygunlukhale yola koymakhalebhalebehalebıhalhal aykırılığıhal böyle ikenhal çekerliğihal değişikliği