karine ile anlamak ne demek?
- Sözün gelişinden anlamak.
- Sözün gelişinden çıkarmak.
To deduce from context.
karine
- Karışık bir iş veya sorunun anlaşılmasına, çözümlenmesine yarayan durum, ipucu.
- Belirti.
- Belirti, ~ -i kaatıa: bkz. farziyye.
- Bilinmeyen bir şeyin anlaşılmasına yarayan ip ucu. Anlaşılması zor olan hususun hak ve hakikatına dair cüz'i delil olan şey. İşaret.
Presumption.
Evidence.
Trace.
Clue.
Prima facie evidence.
Circumstantial evidence.
karine i inkisar
- Bk. kırılma göstergesi
ile
- Kelimenin sonuna geldiğinde birliktelik, beraberlik, araç, sebep veya durum anlatan cümleler yapmaya yarayan bir söz
- Bazı soyut isimlere getirildiğinde durum bildiren zarflar oluşturan bir söz.
- Cümle içinde aynı görevde bulunan iki ögeyi birbirine bağlamaya yarayan bir söz.
By means of.
Hereby.
Upon.
With.
Together with.
Withal.
Plus.
anlamak
- Bir şeyin ne demek olduğunu, neye işaret ettiğini kavramak
- Yeni bilgileri eskileriyle bir araya getirerek sonuç niteliğinde başka bir bilgi edinmek.
- Sorup öğrenmek.
- Doğru ve yerinde bulmak.
- Birinin duygularını, istek ve düşüncelerini sezebilmek
- Bir şey hakkında bilgisi bulunmak
- İyilik görmek, yararlanmak.
- Sahip olmayı istemek, dileğinin yerine getirilmesini istemek.
Understand.
Comprehend.
Türetilmiş Kelimeler (bis)
karinekarine i inkisarkarinei maniakarinei mecazkarinei taayyünkarineyi halkarinkarin egzersizikarin i evvelkarin i sanikarin yüzgecikarikari alan kisikariakaria suresikariatileile ayniile ayni zamandaile beraberile birlikteile böbürlenenile çalışmakile disari çikile doldurmakile doluilil halkıil ilköğretim kuruluil jandarmasıil özel idareleri