karine ne demek?
- Karışık bir iş veya sorunun anlaşılmasına, çözümlenmesine yarayan durum, ipucu.
- Belirti.
- Belirti, ~ -i kaatıa: bkz. farziyye.
- Bilinmeyen bir şeyin anlaşılmasına yarayan ip ucu. Anlaşılması zor olan hususun hak ve hakikatına dair cüz'i delil olan şey. İşaret.
Presumption.
Evidence.
Trace.
Clue.
Prima facie evidence.
Circumstantial evidence.
Prima-facie evidence.
Intendment.
Presumptive evidence.
karine i inkisar
- Bk. kırılma göstergesi
karine ile anlamak
- Sözün gelişinden anlamak.
- Sözün gelişinden çıkarmak.
To deduce from context.