karşıllık ilkesi ne demek?
- İki devletin, karşılıklı anlaşarak uyruklarına benzer ve eşit yöntemler uygulamaları.
- Rule of reciprocity.
- Principe de réciprocité
karşıla
- [karşı] meet, greet, welcome, answer, provide, satisfy, supply, make amends, compensate, counterbalance, counterpoise, countervail, fulfil, fulfill, provision, recompense, recoup, take.
karşılama
- Karşılamak işi, istikbal.
- Trakya ve Marmara bölgesinde oynanan bir halk oyunu veya bu oyunun müziği.
- Meeting.
- Greeting.
- Reception.
- Welcome.
- Compensation.
- Recompense.
- Recuperation.
- Supply.
ilke
- Temel düşünce, temel inanç, unsur, prensip
- Temel bilgi.
- Her türlü tartışmanın dışında sayılan öncül, mebde.
- Davranış kuralı.
- Öge, unsur
- Kendisinden türetilen ilk madde.
- Öncül
- Bireysel karar ve eylemlerin, tutarlı ve eleştirel biçimde değerlendirilmesine olanak sağlayan ana kural.
- Başlangıç, hareket noktası, her şeyin kendisinden türediği ilk ve temel kaynak.
- Her türlü tartışmanın dışında sayılan kural.