karşıdan karşıya geçmek ne demek?
- Walk across the street, cross over.
karşıdan karşıya geçirmek
- Traverse.
karşıdan esen rüzgar
- Headwind.
karşıya
- To the other side, across the street, across.
geçmek
- Bir yerden başka bir yere gitmek
- Bir yandan girip diğer yandan çıkmak.
- Yol, araç veya akarsu bir yerin yakınından veya içinden gitmek.
- Bir duruma uğramak, konu olmak.
- Bırakmak, vazgeçmek.
- Yaşamak.
- Bir şeyi bundan böyle yapma durumunda olmamak
- Olmak, vuku bulmak, cereyan etmek
- Bk. göstermek
- Pass into.