kalkıp kalkıp oturmak ne demek?
- Öfkesinden yerinde duramaz olmak.
- Öfke, heyecan vb. duygular sebebiyle yerinde duramaz olmak, hop oturup hop kalkmak.
kalkık
- Düzeyine göre yüksekte olan.
- Kabararak yerinden ayrılmış.
- Dik durumda, ucu yukarı doğru olan
Raised.
Risen.
Lifted.
Erect.
Upturned.
Peeling.
Upturned bristling.
kalkık burun
Tip tilted nose, retrousse nose.
oturmak
- Vücudun belden yukarısı dik duracak biçimde ağırlığı kaba etlere vererek bir yere yerleşmek
- Bu biçimde yerleştiği yerde kalmak
- Uygun gelmek, ölçüleri tam olmak
- Bir yerde sürekli olarak kalmak, ikamet etmek
- Hiçbir iş yapmadan boş vakit geçirmek, boş durmak.
- Toprak veya yapı çökmek, aşağı inmek.
- Biriyle beraber yaşamak
- Bir işi yapmakta olmak, bir işe başlamak üzere olmak
Sit down.
Be seated.